Diş çürükleri dişlerin çiğneme yüzeyinde, birbirine temas eden ara yüzeylerinde veya boyun bölgelerinde oluşabilir. Gözle görülebilen yüzeylerde oluşan çürüklerin tespit edilmesi kolaydır, ancak bu belirtileri oluşturmamış çürüklerde röntgen ile teşhis mümkündür.

Dişin mine dokusunda başlayan çürük tedavi edilmediğinde dentin dokusuna ilerler. Dentin, mineye göre daha kolay çözündüğü için çürük daha hızlı ilerler. Dentin dokusuna erişmiş bir çürük varlığında sıcak, soğuk, ekşi ve tatlı hassasiyeti görülebilir.

Diş hastalıkları ve tedavisi, dişin çürük kısımlarının temizlenmesi ve oluşturulan boşluğun bir dolgu malzemesi yardımı ile doldurulmasıdır. Genellikle çürüğe ve aşınmalara bağlı veya başka bir sebepten ötürü dişin doğal yapısında meydana gelen kayıpları, estetik ve fonksiyonel olarak kapatmak şeklinde tanınan bu tedaviler, kendi içinde incelendiğinde pek çok farklı ihtiyaç ve uygulamaları kapsar. Dolgu yapımı için çeşitli malzemeler kullanılmaktadır. Günümüzde en sık kullanılanlar; amalgam, kompozit ve porselendir. Zamanla amalgam dolguların kullanımı azalırken, doğal diş rengindeki kompozit ve porselen dolguların kullanımı artmıştır.

Kompozit Dolgular

En yaygın tedavi türü halk arasında 'beyaz dolgu' olarak bilinen estetik kompozit dolgulardır. Kompozit, dişin sert dokusuna bağlayıcı bir ajan (bonding) yardımıyla yapışan, çok renk seçeneğine sahip ve uzun yıllardan beri kullanılan bir estetik dolgu materyalidir. Estetik olması, uygulanışının kolay olması ve ağız içinde hacim ve şekil değişikliğine uğramaması nedeniyle, hem ön hem de arka bölge dişlerinde dolgu materyali olarak tercih edilmektedir. Kompozit uygulamaları, porselen dolgulara kıyasla daha ekonomiktir ve tek seans gerektiren bir dolgu tekniğidir.

Estetik kompozit uygulamaların günümüzde geldiği en son nokta, kompozit laminalar ve adesiv uygulamalardır. Bu uygulamalar, diş yüzeyinde sağlanan mikroskobik tutuculuk sayesinde, herhangi bir delme, kesme ve kazıma gibi işleme ihtiyaç duymadan istenen diş formunu elde etmeye yarar. Mine yüzeylerindeki çatlaklar, renk değişiklikleri, çukurlar, diş aralarındaki aralıklar ve hafif konum bozuklukları gibi kusurlar, bu işlem sayesinde, tamamen geri dönüşlü olarak düzeltilebilmektedir. Bu işlem bir seansta yapılabilir ve beğenilmeme gibi durumlarda diş yapısına zarar verilmeden dişten uzaklaştırılabilir.

Amalgam Dolgular

Amalgam dolgular gümüş dolgular olarak da tanımlanır. 150 yıldan beri geliştirilerek kullanılmakta olan amalgam dolgular, çok sayıda dişin korunarak ağızda kalmasına hizmet etmiştir. Günümüzde diğer dolgu malzemelerinin güçlendirilmesi ve geliştirilmesi ile içeriğinde zararlı metallerin bulunduğu amalgam dolguların kullanımı azalmıştır.

Porselen Dolgular

Dolguyu destekleyecek yeterli miktarda diş yapısı bulunmadığında ve diş kuron protezi (kaplama) yapılacak derecede zarar görmemiş ise inley veya onley diye bilinen porselen dolgular ile restore edilebilir. Bu konuyla ilgili daha fazla bilgi estetik diş hekimliği bölümünde yer almaktadır.

Diş çürükleri ağız bakımı iyi olmayan hastalarda ve uzaklaştırılmayan bakteri plağı ve besin artıkları nedeniyle oluşur. Karbonhidrat (şeker ve ürünleri) ağırlıklı beslenme, tükürük akışının ve miktarının az olması, genetik faktörler ve günlük ağız bakımının yeterli olmaması çürük oluşumundaki etkenler olarak söylenebilir.

Ağızda bulunan bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıklarından asit oluşturabilmektedir. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözerek dişin minesinin bozulmasına ve sonuçta da diş çürüğünün başlamasına ve diş hekimlerinin kavite dedikleri oyuklara neden olmaktadırlar.

Dişler günde en az iki kez doğru şekilde fırçalanmalı, diş ipi ve ağız sağlığını destekleyici ürünler kullanılmalı, yapışkan ve ağız ortamında uzun süre kalacak yiyeceklerden uzak durulmalı, periyodik kontroller ve diştaşı temizliği yaptırılmalı, bireyin çürüğe yatkınlığı fazla ise koruyucu önlemler alınmalıdır. Diş çürükleri tespit edildikten sonra zaman kaybedilmeden çürük temizlenip dolgusu yapılmalıdır. Tedavi edilmeyen çürükler daha şiddetli ağrılara, dişeti bozukluklarına ve komşu dişlerde çürüklere yol açar.